DİĞER
"Türkiye’de kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmalarına bilimsel ve kurumsal anlamda bütünlüklü bir düşünsel zemin hazırlamak, bu sayede alanın ilerlemesine ufak da olsa bir katkıda bulunmak..."
"...böyle özgün araştırma ve projelerle, şu an kurduğumuz dernek gibi kurumsal çatılarla kazanımlarımızı, parça parça orada burada duran birikimlerimizi birleştireceğiz. Biz birbirimize bağlanacağız, birbirimize sarılacağız. Sen bana güç olacaksın, ben sana güç olacağım. Başka türlü olmaz, çok zor…"
“Akademik dayanışma ve ortaklaşma kültürü, kadın çalışmaları alanında aslında var ama bu kurumsal olarak çoğunlukla öne çıkmıyor, yani kurumlar değil, kişilerin yaptıkları birtakım ortak çalışmalarla seslerini duyurmaları mümkün oluyor."
“Kadın merkezli arşivler kadın tarihine, feminist, entelektüel, politik ve kültürel çalışmalara verdikleri katkı nedeniyle bu alanda araştırmaların ilerlemesine destek oluyor, diğer taraftan da bu katkı sayesinde kadınların özgürleşmesinde önemli rol oynuyor."
"I think 'project feminism' has very colonizing effects to be quite frank about. It is the reproduction of a very particular approach to gender studies, a very particular understanding of gender, and I think in the long run it is again just reproducing a very elitist, the very white, a very western oriented kind of approach and that is going to be a problem."
“…işte o hiyerarşik yapı adım adım alta doğru ilerliyor. Başörtülü kadın olmak bir alt katman, kadın olmak başka bir katman, Mardinli olmak bir başka katman, Arap ya da Kürt olmak başka bir katman, kadın çalışıyor olmak başka bir katman, o bile yani kadın çalışmaları yapmak bile aslında başka bir ötekileştirmeye neden olabiliyor.”
Feminizm söz konusu olunca Simone de Beauvoir’dan söz etmemek mümkün değildir. İkinci Cinsiyet yayınlandıktan yetmiş yıl sonra Eve Gianoncelli, Beauvoir’ı unutmayı amaç edinmiş, ancak sonunda onun en etkileyici mirası tarafından esir alınmış yeni nesil Fransız muhafazakâr yazarları inceliyor.
"Çoğu büyük yapıt gibi Beauvoir’ın yapıtı da hak ettiği asıl kavrayışa ulaşamadı, yalnız kaldı, Batı’da daha hızlı, dünyanın çeperlerinde fazlasıyla yavaş yol aldı."
Bir erkekle ilişki yürütebilmek için güdülmesi gereken taktikleri düşündüğümüzde, 60’ların dünyasından çok mu farklı bugünler?
Karanlık, erkeklerin kadınlara bıraktığı biricik bölgedir; ilkel, gizemli ve karanlık olana gururla sahip çıkmamız beklenir
"Batı’nın tekniğine evet, medeniyetine hayır" cümlesinde hayat bulan İslamcı, sağ-muhafazakâr düşün insanlarının ve oraya yaslanan iktidarların sahiplendiği bakış, dizilerdeki kadınlar arasındaki çatışmanın fonunu oluşturuyor
Müslüm'ü anlamak toplumsal mesafeleri kapatmayacak, Müslüm bir heves, bir ürün olarak tüketilecek. Hikâye, gerçekliğin kanını çekecek. Hikâye kendisi varolmak isteyecek...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.